Klinik Psikolog, Psikoterapist Dr. Yasemin Meriç Kazdal, hata yapma korkusunun altında yatan nedenleri ve bununla başa çıkma yollarını ntv.com.tr okuyucularına özel yazdı.

Hayatımız boyunca en çok kaçındığımız şeylerden biri, hata yapmak. Birçoğumuz küçük yaşlardan itibaren “Sakın yanlış yapma” baskısıyla büyüyoruz ve hata yapmaktan korkar hale geliyoruz. Oysa hatalar, bize kim olduğumuzu, sınırlarımızı ve potansiyelimizi göstererek ayna görevi görebilirler. Böylelikle de yalnızca yanlışlarımızın değil, gelişimimizin de öğretmeni olurlar.

HATA YAPMANIN PSİKOLOJİSİ Hata yapma özgürlüğümüz aynı zamanda öğrenme ve iyileşme özgürlüğümüzdür. Hata yapmaktan korkmak çoğu zaman “mükemmeliyetçilik” ve “onaylanma ihtiyacı” ile ilişkilidir. Toplum tarafından onaylanmak, eleştirilmekten kaçınmak ya da başarısız görünmemek için risk almaktan çekinebiliriz. Ancak bu çekinme hali, bizi bir yönüyle öğrenme fırsatlarından da uzaklaştırır. Nöropsikolojik açıdan beyin, hata yaptığında “öğrenme devrelerini” aktive eder. Yani hata, beynin yeni bağlantılar kurmasına ve alternatif yollar geliştirmesine zemin hazırlar. Hata yapmadan ilerlemek zordur. Çünkü gelişim; deneyerek, yanılarak ve yeniden denemeye cesaret ederek gerçekleşebilir. HATA KORKUSUNUN OLASI KAYNAKLARI Toplumsal baskılar: Başarı odaklı toplumlarda hata, çoğu zaman “Yetersizlik” ile eş tutulur. Bu da bireylerin hata yapmaktan kaçınmasına neden olabilir. Özgüven eksikliği: Kendi değerini yalnızca başarıya bağlayan kişiler, hata yaptığında kendilerini değersiz hissedebilirler. Bağlanma stilleri: Kaygılı bağlanan bireyler, hata yaptıklarında daha yoğun reddedilme ve terk edilme korkusu yaşayabilirler. Güvenli bağlanan kişiler ise hataları öğrenme fırsatı olarak görebilir. HATALARIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ Hata yaptığınızda çoğu zaman suçluluk, utanç ya da pişmanlık gibi zorlayıcı duyguları hissediyor olabilirsiniz ya da hissetmeniz gerektiğini öğrenmiş olabilirsiniz. Ancak bu duygular, aynı zamanda içsel dönüşümünüz için birer fırsat taşıyor olabilir. Farkındalık: Hata, bize nerede olduğumuzu gösterir. “Burada yanıldım, o halde bunu başka nasıl yapabilirim?” sorusu, farkındalığın başlangıcı olabilir. Esneklik: Hatalar, farklı yollar deneyip, yeni çözümler üretmeye aracılık ederek katı düşünce kalıplarını esnetmeye yardımcı olur. İnsancıllık: Hata yapmak, insan olmanın doğal bir parçasıdır. Kendi hatalarımızı kabul etmek, hem kendimize hem de başkalarına daha şefkatli yaklaşabilmemize alan açar.

HATA YAPMA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KAZANMAK

Peki hata yapmaya nasıl alan açabiliriz? Kendine izin vermek: “Yanlış yapabilirim, bu da sürecin doğal bir parçası” demek.

Hataları yeniden çerçevelemek: Onları başarısızlık olarak değil, öğrenme deneyimi olarak görmek. Küçük adımlar atmak: Büyük risklerden önce küçük denemelerle hata yapmayı öğrenmek. Kendine şefkat göstermek: Hata yaptığında kendini eleştirmek yerine, bir dostuna gösterdiğin anlayışı kendine göstermek. HATA İLE BÜYÜMEK Psikolojik açıdan hata; bir yara değil, iyileştirici bir süreçtir. Hatalarımız sayesinde daha dayanıklı, daha esnek ve daha bilinçli hale gelebiliriz. Önemli olan, hatasız yaşamak değil. Geri dönülmesi zor hatalar yapmadan küçük hatalarımızdan öğrenerek, iyileşmeyi ve yeniden denemeyi sürdürebilmektir. Çünkü gerçek özgürlük, hata yapmaktan korkmadığımızda başlar.