Bilim insanları bugüne kadarki en kapsamlı evren sıcaklık ölçümünü gerçekleştirerek yıldız oluşumunun son 10 milyar yılda yavaşladığını doğruladı.

Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Euclid ve Herschel teleskoplarından elde edilen veriler, evrenin giderek daha soğuk ve “ölü” hale geldiğini ortaya koydu.

 

175 bilim insanından oluşan uluslararası ekip, bugüne dek yapılan en kapsamlı evren sıcaklık ölçümünü gerçekleştirerek yıldız oluşumunun son 10 milyar yılda yavaşladığını doğruladı.

Araştırma, 2,6 milyon galaksinin kızılötesi ışımasını analiz ederek yıldız tozunun sıcaklığını ölçtü. 

 

Sonuçlara göre, galaksiler son 10 milyar yılda ortalama 10 Kelvin (yaklaşık -263 dereceden -273 dereceye) kadar soğudu. Bu küçük düşüş bile, yıldız oluşumunun evren genelinde giderek azaldığına işaret ediyor.

 

EVRENİN ALTIN ÇAĞI BİTTİ Mİ?

 

Çalışmanın ortak yazarı, Britanya Kolombiyası Üniversitesi’nden (UBC) kozmolog Douglas Scott, Livescience’a yaptığı açıklamada şu değerlendirmede bulundu:

 

“Evren bundan sonra sadece daha soğuk ve daha ölü bir hale gelecek. Galaksilerdeki toz miktarı ve bu tozun sıcaklığı milyarlarca yıldır azalıyor. Bu da yıldız oluşumunun zirve dönemini çoktan geçtiğimiz anlamına geliyor.”

 

Araştırma, Astronomy and Astrophysics dergisine sunuldu ve hakem değerlendirmesi öncesinde.

 

EVREN HARİTASI

 

ESA’nın Euclid teleskobu, mart ayında yayımladığı ilk veri setinde 26 milyon galaksiyi gözlemlemiş ve bunların 10,5 milyar ışık yılı ötesine kadar uzandığını ortaya koymuştu. Bu, teleskobun nihai hedefi olan 1,5 milyar galaksiyi kapsayan devasa üç boyutlu evren haritasının yalnızca ilk adımıydı.

 

Yeni çalışmada bilim insanları, Euclid verilerini 2009-2013 yılları arasında görev yapan Herschel Uzay Gözlemevi’nin arşiv verileriyle birleştirdi. Euclid görünür ve yakın kızılötesi ışığı, Herschel ise uzak kızılötesi ışığı gözlemliyordu. Bu iki veri setinin birleştirilmesi, galaksilerdeki yıldız tozunun farklı dalga boylarındaki ısısını ölçmeyi mümkün kıldı.

 

Başyazar Ryley Hill, “Bu kadar büyük bir galaksi örneklemine sahip olmak, istatistiksel olarak şimdiye kadarki en güvenilir hesaplamaları yapmamızı sağladı” dedi.

 

TOZDAN GELEN YAŞAM

 

Araştırmacılara göre yıldız tozu, yıldızların yaşam döngüsünde temel rol oynuyor. Gaz ve toz bulutları kendi kütleçekim kuvvetiyle çöktüğünde, çekirdeklerinde nükleer füzyon başlıyor ve yeni yıldızlar doğuyor. Milyarlarca yıl sonra bu yıldızlar yakıtlarını tüketip süpernova olarak patladığında, çevrelerine yeni tozlar saçıyor ve sonraki yıldız kuşaklarının oluşumunu sağlıyor.

 

Ancak galaksiler, yıldız oluşumu için gerekli gaz ve toz rezervlerini çeşitli şekillerde kaybedebiliyor: Galaksi birleşmeleri, süper kütleli kara delik patlamaları veya gazın uzaya fırlatılması gibi süreçler, yeni yıldız doğumlarını durdurabiliyor. Bu durumda galaksiler “sönümlenmiş” hale geliyor, yani yıldız yakıtı tükenmiş, yeni oluşumlara kapalı sistemler haline geliyor.

 

Yeni bulgular, evrenin uzun vadede bu “sönümleşme” sürecine girdiğini gösteriyor. Yine de bu, hemen gerçekleşecek bir son değil. Çünkü Güneş’in yakıtını tüketip patlaması, Samanyolu’nun yıldız üretimini durdurmasından çok önce yaşanacak. Daha sonra ise kara delikler gibi devasa yapılar, trilyonlarca yıl daha varlığını sürdürecek.